Hit enter to search or ESC to close

Yönetici ile Lider Arasındaki Farkı İletişim Becerileri Belirler

Sedef Kabaş

Binlerce şirketin, on binlerce yöneticisi var ancak iş dünyasında “lider” olarak tanımlayabileceğimiz kaç kişi sayabilirsiniz. Çok para kazanmak sizi zengin edebilir, üst düzey bir makamın koltuğunda oturmak sizi forslu yapabilir ya da medyada sıkça yer almak sizi meşhur edebilir ancak bunların hiçbiri sizi “lider” yapmaz. Bazıları “lider olunmaz, lider doğulur” dese de, siz onlara kulak asmayın. Lider ile yönetici arasındaki en temel fark iletişim becerileridir. Lider olan insanları ikna eder, motive eder, bir fikir etrafında birleştirir ve bir amaca yönelik olarak harekete geçirir. Bunu başarmak için insanlarla etkili iletişim kurmak gerekir. İşte size “lider” olma yolunda dikkate almanız gereken iletişim becerilerine dair 10 altın kural.

  • Önce kendinle konuş: İletişim, kendimizle iletişim kurmakla başlar. Kendine kim olduğunu sor. Kendine ayna tutacak kadar dürüst ve cesur ol. Artılarını ve eksilerini tanı, onlarla yüzleş. Sınırlarını keşfet ki, onların ötesine geçebilesin.
  • İletişim çift yönlüdür: İletişim kişiye değil kişiyle yapılır. İletişim “ben anlattım, oldu” demek değildir. İletişim her zaman karşı tarafın verdiği “geri bildirime” göre belirlenir. Karşındaki kişinin/kitlenin kim olduğunu dikkate alarak konuş.
  • Aktif dinleyici ol: İnsanlar kendilerini can kulağı ile dinleyen (adam yerine koyan) insanları sever ve o kişilere karşı kendilerini yakın hisseder. Aktif dinleyici karşısındaki kişi/kitleyi ön yargılarından arınarak dinler. Kendini karşı tarafın yerine koyarak onu anlamaya çalışır.
  • Sade, akıcı ve anlaşılır konuş: “Karşındakinin anladığı kadar iyi bir anlatıcısındır”.  Bir konuda uzman derecede bilgi sahibi olsanız bile, anlatmak istediğiniz bilgileri anlaşır, sade ve net şekilde ifade edemiyorsanız, bir işe yaramaz. Önemli olan vermek istediğiniz mesajların istediğiniz şekilde algılanmasını sağlamaktır.
  • Ortak zemin inşa et: Karşındaki kişinin/kitlenin yaşı, cinsiyeti, işi, milliyeti, dini vb. özelliklerini göz önünde bulundurarak “ortak zemin” kur. Örneğin, gençlerin geleceğe dair endişelerini dikkate alarak onlara yeni iş imkanlarından bahset.
  • Özün sözün bir olsun: Söylediklerinizde doğru ve tutarlı olun. Bir kitleyi bir kez aldatabilirsiniz. Bir kişiyi sürekli aldatabilirsiniz. Ancak bir kitleyi sürekli aldatamazsınız. Hiç kimse için, çocuklar dahil, nasıl olsa anlamaz diye düşünmeyin.
  • Sesinle sözcüklere renk ver: Sözlerinizin anlamı farklı renkleri barındırır. Örneğin öfke, hırs, aşk kırmızı rengi çağrıştırırken; huzur, derinlik ve sakinlik mavi rengi akla getirebilir. Konuşurken sesinizin tonu, şiddeti ve hızı sözcüklerin renklerini yansıtmalı.
  • İletişim bir bütündür: Söylediklerimiz kadar söylemediklerimiz; yaptıklarımız kadar yapmadıklarımız; ses tonumuz, beden dilimiz, dış görünüşümüz; tüm bunlar iletişim kurma biçimimizi, verdiğimiz mesajın içeriğini etkiler.
  • Kıyafetimiz elçimizdir: Temiz, bakımlı olmanın yanı sıra içinde bulunduğumuz ortama uygun giyinmek esastır. İngilizlerin “ucuz giyinecek kadar zengin değilim” sözünden hareketle kaliteli kumaşlardan yapılmış, az sayıda takım elbise; düşük kalite kumaştan yapılmış çok sayıdaki takımdan daha iyidir.
  • Etkili iletişim bir hayat biçimidir: İletişim becerilerinin önemini sadece yüzlerce kişinin karşısına çıktığınız zaman hatırlamayın. Üstelik kürsüde iyi bir konuşma yapmış olmanız, sizi iyi bir iletişimci yapmaz. Etkili iletişim, hayatınızın her alanında her anında var olmalıdır. Kürsüden insanlara samimi şekilde hitap edip, indikten sonra insanlara selam vermeyen veya konuşma sırasında su getirmeyi unutan görevliyi azarlayan kişi olmayın.

Bir cevap yazın