Hit enter to search or ESC to close

Tatlı Dilin Terfisi Bol Olur

Sedef Kabaş

Üst düzey yöneticiler için konuşma yapmak büyük bir fırsattır. Etkili konuşmalar sayesinde etki alanlarını genişletir, şirket itibarlarını arttırır ve kendilerini rakiplerinden farklı kılarlar. Pek çok şirketin kamuoyundaki algısı şirketin CEO’sunun yarattığı algı ile zenginleşir, pekişir ve sağlamlaşır. Kendilerini etkili ifade edebilen yöneticiler bu anlamda hem kendileri, hem şirketleri için büyük avantaj sağlar.

Eğitimlerimde yöneticilerin hem bireysel yetkinlikleri üzerine çalışıyorum, hem de şirketi temsil etme güçleri üzerinde duruyorum. Örneğin bir şirket CEO’su çok iyi bir diksiyona sahip olabilir ancak şirketi temsil edecek içerikte konuşmalar yapmıyorsa pek etkili olmaz. Nihayetinde biz bu yöneticilerden birer “spiker” veya “sunucu” gibi konuşmalarını beklemiyoruz. Ancak dinleyici kitlesini yakalayacak, şirketin değerlerini aktaracak, kamuoyunda pozitif algı yaratacak konuşmalar yapmasını bekliyoruz. Dolayısıyla eğitimlerimde dikkate aldığım hususlar diksiyon, ses kullanımı, beden dili gibi konuların yanı sıra yaratıcı yöntemler kullanma, konunun özünü verebilme, önemli mesajları çarpıcı örnekler ile zenginleştirerek vurgulama, dinamik bir dil kullanma, dinleyicileri konuşmanın içine dahil edebilme, iknanın yöntemlerinden faydalanma ve farklı dinleyici kitlesine göre mesajlarını dönüştürebilme. Eğitimlerde yaptığımız uygulamalar sayesinde hepsi kendi tarzlarını keşfediyor ve geliştiriyor. “Akıllı” hazırlık sayesinde daha kısa zamanda daha etkili konuşmalar hazırlanabildiğini de görüyorlar. Dinleyicileri ile kurdukları “ortak zemin” sayesinde onları yanlarına çekebiliyorlar. Daha az sözle daha çok şey anlatabiliyor ve sahne heyecanını rahatlıkla kontrol edebiliyorlar.

İletişim yoksa, liderlik yok…

Üst düzey yöneticilerin şirketi temsil etme sorumlulukları var. Yaptıkları etkili konuşmalar ile şirket algısına büyük katkı sağlıyorlar ya da tam tersi yanlış bir ifade kullandıklarında şirket itibarını ciddi anlamda zedeliyorlar. Kriz anlarında doğru ve ikna edici açıklamalar yapmak zorundalar. Söyledikleri ile hem çalışanlarını motive etmeleri, hem müşterilerini ikna etmeleri bekleniyor. Bu kişiler özellikle yöneticilikten liderliğe terfi etmek istiyorlar. Lider olabilmenin en temel vasfı da etkili iletişim kurabilmek. Etkili iletişim ise etkili konuşmak, etkili dinlemek, etkili geri bildirim verebilmek, ikna edebilmek, motive edebilmek demek. Bu anlamda tüm üst düzey yöneticilerin etkili iletişim eğitimi alması gerektiğine inanıyorum. Zira iletişim kurma biçimleri hem şirket itibarı ve algısı, hem şirket içi iletişim açısından kritik öneme sahip.

Etkili konuşmanın püf noktaları…

Özellikle üzerinde durduğum üç husus var. Birincisi “dinleyici odaklı” olmak. Konuşmaların merkezinde “ben” olmayacak, “dinleyici” olacak. Dinleyiciler aslında bir anlamda senin müşterin. Bu kişilerin yönettiği şirketler müşteri memnuniyetinden bahsediyor. Öyleyse onlar da konuşmalarında “dinleyici memnuniyeti”ni dikkate almalı. Başarılı konuşmalar yapmak istiyorsanız mutlaka dinleyicilerinizin beklentilerini, ihtiyaçlarını, kaygılarını vb. dikkate alarak konuşmalısınız. İkinci önemli nokta ise tasarım. Etkili konuşmalar etkili şekilde tasarlanır. A’dan Z’ye her detay bir bütünlük, sağlam bir kurgu ışığında tasarlanmalı. Bazıları süsleme ile tasarımı birbirine karıştırıyor. Laf olsun diye örnek veriyor, espri yapıyor ya da power point sunumunda yerli yersiz görsel kullanıyor. Eğitimlerimde üzerinde durduğum bir üçüncü husus da az öz anlatım. Günümüz dünyasında insanların uzun konuşmalar dinlemeye ne sabrı, ne de zamanı var. Dolayısıyla daha az sözle daha çok şey anlatabilme becerisi önem kazandı. Aynı şeyi farklı şekilde söyleme sanatı sayesinde daha kısa ve vurucu konuşmalar yapmak mümkün.

Sahne heyecanı meselesi çoğu için büyük bir endişe kaynağı. Oysa sahne heyecanını kontrol etmenin yöntemleri var. Bu problemi bir derste hallediyoruz diyebilirim. Bir başka problem de çok uzun ve dağınık konuşma yapmaları. Çok konuşunca daha çok şey anlatacaklarını sanıyorlar oysa vermek istedikleri esas mesajlar arada kayboluyor, dağılıyor. Tespit ettiğim bir başka eksiklik de iletişim eğitimini sadece diksiyon ve beden dili kullanımı gibi çok basit düzeyde algılamaları. Eğitimi aldıklarında pek çoğu beklentilerinin ötesinde bir içerik ile karşılaşıyor.

Etkili iletişim eğitimi kendinize en iyi yatırımdır…

Etkili iletişim eğitimi mevkiden bağımsızdır. Ana okulu çocuklarına bile etkili iletişim eğitimi verilmeli diye düşünüyorum. Zira böyle bir eğitim sizi sadece daha etkili, inandırıcı, kabul gören, takip edilen bir lider yapmaz aynı zamanda sevilen, saygı duyulan, taktir edilen, güven duyulan bir birey da yapar. Bu eğitim yaşam kalitemizi arttırmak için kendimize yaptığımız bir yatırımdır.

Genelde bir şirketin CEO’su ile çalışmaya başlayıp, başarılı sonuçlar aldıktan sonra aynı şirketin genel müdür yardımcıları için de eğitim talepleri geliyor. Zaten sizden eğitim alanların başarısı bir anlamda sizin eğitiminizin reklamı oluyor. Bir yandan grup eğitimleri de verdiğim için aylık bazda çalıştığım yönetici sayısının 10’dan fazla olmamasına dikkat ediyorum. Hepsiyle tek tek ilgileniyorum, ev ödevleri hazırlıyorum, gelişimlerini takip edip, farklı örnekler ve uygulamalar tasarlıyorum. Eğitimin kişiye özel olması daha hızlı sonuç almamıza yardımcı oluyor.

Eğitim alan, hedeflerine daha hızlı ulaşıyor…

İşin en keyifli kısmı onların başarısını izlemek. Pek çoğu aldıkları güçlü alkış sonrasında arayıp, teşekkür ediyor. Çünkü artık kendilerinden emin, dinleyici odaklı, sahne heyecanını gündeminden düşürmüş konuşmacılar oluyorlar. Bazılarının verdikleri televizyon röportajlarını izliyorum ve hem kendi adıma, hem onlar adına gurur duyuyorum. Çünkü artık televizyondaki canlı yayın programlarına çıkmaktan çekinmiyorlar. Habercilerin sorularını kendi mesajlarını aktarmak için etkili şekilde dönüştürüyorlar. Ekranda rahat ve doğal görünüyorlar. Son iki ayda birlikte çalıştığım iki kadın yönetici bekledikleri terfiyi aldılar. Bu kadınlar zaten işlerinde çok iyiler ancak aldıkları eğitim sonrasında daha etkili iletişimci oldukları için aynı zamanda iyi yönetici olabileceklerini de ispat etmiş oldular…

 


Bir cevap yazın